Kül Filmi Kitaptan Uyarlama mı?
Sinema aşkıyla yanıp tutuşan bizler için bu soru kaçınılmaz: Kül filmi aslında bir kitaptan mı uyarlanmış yoksa tamamen orijinal bir senaryoya mı dayanıyor? Gelin, bir grup arkadaş sohbetindeymişiz gibi samimi bir dille, tutkuyla bu sorunun köklerine inelim.
Kökenlerine Bakış
9 Şubat 2024 tarihinde Netflix’te yayınlanan Kül’ün yönetmenliğini Erdem Tepegöz, senaryosunu ise Erdi Işık üstlenmiş durumda. ([Beyazperde][1]) Film, evli ve varlıklı bir kadının hayatının, yayınevine gelen gizemli bir kitap sayesinde altüst oluşunu konu alıyor. ([BG360][2]) Peki, bu “kitap” sadece film içindeki bir unsur mu; yoksa gerçek dünyada yayımlanmış bir eser mi?
Araştırmalara göre, film “uyarlama” etiketiyle değil, tamamen orijinal senaryoya dayanan bir yapım olarak açıklanmış. Örneğin bir kaynakta “Kül filmi, uyarlama değil, orijinal bir senaryoya dayanmaktadır.” şeklinde ifade yer alıyor. ([babucci.com.tr][3]) Bu durumda, “kitaptan uyarlama mı?” sorusunun cevabı net: Hayır, film bir kitaptan uyarlama değil.
Günümüzdeki Yansımaları
Bu durum bize birkaç önemli açıdan düşündürücü bir pencere açıyor. İlk olarak, izleyici zihninde “kitap + film” uyarlaması beklentisini kırmak… Çünkü uyarlama olmayan bir film, izleyiciye “film izledim, kitabını da okuyayım” yönünde bir çağrı yapmaktan ziyade “bu hikâye tamamen film dünyasına özel” algısı yaratıyor.
İkinci olarak, film içinde yer alan “gizemli kitap” metaforu — yayın evine gelen kitabın, karakterin hayatını değiştirmesi — aslında kitaba dair bir ilgi de doğurabilir. Yani film gerçek dünyada basılmış bir eser olmasa da “kitap” motifi sayesinde kitap ve okuma kültürünün gündeme gelmesini sağlayabiliyor. Bu açıdan bakıldığında sadece “kitaptan uyarlama” olmak değil, “kitap unsuru” içermek de bir etki yaratıyor.
Üçüncü olarak, Türk sinemasında kitap uyarlamalarının son yıllarda yaygın olduğunu biliyoruz. Türk edebiyatından sinemaya aktarılan örnekler oldukça fazla. ([Liste Film][4]) Bu bağlamda Kül’ün orijinal senaryo olması, bir nevi “uyarlama kalıbının dışında durma” tercihi olarak da okunabilir – izleyiciye hazır bir metni değil, yeni bir anlatıyı sunma cesareti.
Gelecekteki Potansiyel Etkileri
Bu tercihin ileride oluşturabileceği etkiler de ilgi çekici. Örneğin:
Filmlerden önce kitapların yazılması, ardından filmlerin yapılması yaygın bir modelken; film senaryolarından sonra kitaplaştırma, tersine “filmin ilham kaynağı kitapmış gibi” bir pazarlama stratejisine dönüşebilir. Kül örneğinde olduğu gibi kitapsız ama kitap motifli bir film, “özel hikâye” algısı yaratabilir.
İzleyici açısından: Artık “Bu film hangi kitaptan uyarlama?” sorusunun otomatik olarak gelmesi yerine “Bu film orijinal mi yoksa uyarlama mı?” sorusunun gündeme gelmesi mümkün. Bu da senaryo yazımı, özgün içerik üretimi ve telif hakları açısından sinema sektörü içinde yeni dinamikler yaratabilir.
Kitap + film + dijital yayın üçgeninde: Orijinal senaryo filmlerinin ardından “hikâyenin kitap versiyonu” çıkması gibi çift yönlü üretim modeline evrilebilir. Böylece kitap ve film iç içe geçer, uyarlama sınırları genişler. Kül gibi film öncesinde kitapla bağı olmayan yapımlar, sonraki süreçte kitabı çıkararak “uyarlanmadı ama metni var” noktasına gelebilir.
Beklenmedik Alanlarla Bağlantı
Düşünsenize: Kül’ün içinde bir kitap unsuru var ama film kitap uyarlaması değil — bu durum aslında “hikâye, meta‑hikâyeyle buluşuyor” şeklinde okunabilir. Yani film kendi içinde bir kitap metaforu yaratıyor ve izleyiciye “kitap okuma, hikâye keşfetme” çağrısı yapıyor. Eğitim alanında bu tip yapımlar “film → okuma motivasyonu” aracı olarak kullanılabilir. Ayrıca yayıncılık dünyasında “özel film senaryosundan kitap çıkarma” modeli bir iş fırsatı olarak değerlendirilebilir.
Sonuç
Yani arkadaşlar — net konuşalım: Kül filmi bir kitaptan uyarlama değil. Ancak film içinde yer alan “kitap” figürü ve hikâyenin kitapla kurduğu ilişki, izleyicide hem merak hem okuma isteği uyandırabilir. Bu da demek oluyor ki “kitaptan uyarlama mı?” sorusu her zaman geçerli değil; bazen “film bir kitabı içine alıyor ama yalnızca film olarak kalıyor” durumu da var.
Sizce bu tarz “kitap unsuru içeren ama kitap olmayan” filmler okuma kültürüne nasıl etki eder? Böyle bir model kitabı teşvik eder mi yoksa filmi tek başına yaşayan izleyici için bir sınır mı olur? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
[1]: https://www.beyazperde.com/filmler/film-310070/?utm_source=chatgpt.com “Kül – 2024 filmi – Beyazperde.com”
[2]: https://www.bg360.com.tr/film/kul-filmi-ne-anlatiyor?utm_source=chatgpt.com “Kül filmi ne anlatiyor?”
[3]: https://babucci.com.tr/kul-filmi-nerede-cekilmistir/?utm_source=chatgpt.com “Kül Filmi Nerede Çekilmiştir – babucci.com.tr”
[4]: https://www.listefilm.com/kitaplardan-uyarlanan-turk-filmleri/?utm_source=chatgpt.com “Kitaplardan Uyarlanan Türk Filmleri – Liste Film”